kapat
MENÜ
Ürün sepete eklendi
Şifa-i Şerif Şerhi (Deri Kapak, 3 Cilt)

Şifa-i Şerif Şerhi (Deri Kapak, 3 Cilt)

Yazar
Yayınevi
Stok Durumu
Stokta Var
ISBN
978-605-6259-69-2
Çevirmen
Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir
Kağıt Türü
1. Hamur
Cilt Türü
Dijital Ürün
Boyular
155 X 235
Sayfa Sayısı
1848
1.800,00 TL
1.170,00 TL
Şifa-i Şerif Şerhi (Deri Kapak, 3 Cilt)
Sayfa Sayısı : 1. Cilt: 608 sf - 2. Cilt: 616 sf - 3. Cilt: 624 sf Şifâ-i Şerif; gönüllerde Peygamber sevgisini tutuşturmak, O'nu bütün yönleriyle tanıtıp anlatmak ve Müslümanlara, Sultân-ı Enbiyâ'nın haklarını savunmayı öğretmek maksadıyla yaklaşık 9 asır önce Endülüslü tanınmış alim Kâdî İyâz tarafından kaleme alınmış bir eserdir.
Ürün hakkında henüz yorum yapılmamıştır.. Sadece ürünü satın alanlar yorum yapabilir..

Tüm Siparişleriniz 1-3 Gün İçinde Kargoya Verecektir.

Ürünle İlgili Bilgi Almak ve Soru Sormak için +90 532 600 87 36 Whatsapp Hattımızdan Hızlı Bir Şekilde İletişime Geçebilirsiniz.

Cayma Hakkı Kullanımı ve İade Şartları, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği Hükümlerine Bağlıdır.

Kadi İYAZ
Kadi İYAZ
KĀDÎ İYÂZ القاضي عياض Ebü’l-Fazl İyâz b. Mûsâ b. İyâz el-Yahsubî (ö. 544/1149) Mâlikî kadısı, hadis, fıkıh ve dil âlimi. 476 yılı Şâban ayı ortalarında (Aralık 1083 sonları) Sebte’de (Ceuta) dünyaya geldi. Doğduğu yere nisbetle Sebtî, muhtemelen vefat ettiği yere nisbetle Merrâküşî diye de anılır. Ceddi Yahsub b. Mâlik, İmam Mâlik’in atalarından Zû Asbah el-Hâris’in kardeşidir. İyâz çeşitli âlimlerden temel dinî eserleri okudu. 507’de (1113-14) hadis bilgisini ilerletmek için Endülüs’e, bir yıl sonra da Mürsiye’ye (Murcia) ve Kurtuba’ya (Córdoba) gitti. Ebû Ali es-Sadefî’den Ṣaḥîḥ-i Buḫârî ve Ṣaḥîḥ-i Müslim gibi hadis kitaplarını okudu; İbn Rüşd’ün büyük babası İbn Rüşd, Vezir İbn Abdûn el-Fihrî ve Ebû Bekir İbnü’l-Arabî’den faydalandı. el-Ġunye’de, 100 civarında âlimden ya bizzat istifade ettiğini veya mektuplaşarak icâzet aldığını belirtir. Kādî İyâz 508’de (1114-15) Sebte’ye döndü. Safer 515’te (Mayıs 1121) Sebte kadılığına getirildi. On altı yıl kaldığı bu görevi sırasında Sebte’ye çeşitli alanlarda hizmet ederek şehrin gelişmesini sağladı. Başta oğlu Dâniye (Denia) Kadısı Ebû Abdullah Muhammed olmak üzere Ebû Muhammed Abdullah b. Muhammed el-Aşîrî, İbnü’l-Kusayr Abdurrahman b. Ahmed el-Gırnâtî, İbn Hayr, İbn Beşküvâl, İbn Zerkūn Muhammed b. Saîd el-Ensârî, İbn Madâ ve İbn Melcûm Abdurrahman b. Îsâ el-Ezdî onun talebeleri arasında yer almıştır. Kādî İyâz, 531’de (1137) Sebte kadılığından alınarak Gırnata kadılığına tayin edildi. Murâbıt hânedanından Tâşfîn onun tarafsız hükümlerini hazmedemediği için görevine son verdi. O da Gırnata’dan ayrılarak Kurtuba’ya gitti. Murâbıtlar’la Muvahhidler arasında cereyan eden savaşlarda Sebte’nin tehlikeye düştüğünü görünce İbn Tûmert’in mehdîliğini kabul eden Muvahhidler’e karşı Sebte’nin müdafaasını üzerine aldı ve 535’te (1140) Sebte’ye yürüyen Muvahhidler Devleti’nin kurucusu Abdülmü’min el-Kûmî’yi geri çekilmek zorunda bıraktı. 539’da (1144) Murâbıt Meliki İbrâhim b. Tâşfîn tarafından tekrar Sebte kadılığına getirildi. Bu sırada Muvahhidler’in güçlendiğini gören Sebteliler onlara itaat edince Kādî İyâz da Abdülmü’min’e bağlılığını bildirdi, ancak bir müddet sonra hemşerilerinin Muvahhidler’e karşı isyan etmesine öncülük etti. Abdülmü’min’in duruma yeniden hâkim olması ve Sebteliler’in ondan af dilemesi üzerine Kādî İyâz’ın Merakeş’te ikamete mecbur edildiği veya Tâdlâ bölgesine kadı olarak görevlendirildiği belirtilmektedir. Ancak Merakeş’e vardığı zaman hastalanarak 9 Cemâziyelâhir 544’te (14 Ekim 1149) vefat etti ve Bâbüîlân’a defnedildi (Kādî İyâz’ın ölüm sebebi hakkında çelişkili rivayetler için bk. Zehebî, XX, 217; İbn Ferhûn, II, 51; Şa‘rânî, I, 15; Beşîr Ali Hamed et-Türâbî, s. 108-113). Kādî İyâz’ın oğlu Muhammed’den torunu İyâz b. Muhammed ve onun oğlu Muhammed b. İyâz da kadılık yapmıştır. Bid‘at ve hurafeden uzak inancı, zâhidâne yaşayışı, İslâmî konulardaki tâvizsiz tutumu ve talebelerine karşı mütevazi kişiliğiyle tanınan Kādî İyâz zekâsı, etkileyici konuşması, hazırcevaplığı yanında Mağrib hattını güzel yazması gibi özellikleriyle de anılmaktadır. Hocası Ebû Abdullah Muhammed b. Ali et-Tağlibî, onun ölümüyle Mağrib’de yerini tutacak birini bırakmadan gittiğini belirtmiş, Zehebî de döneminde Sebte’de Kādî İyâz’dan daha çok eser veren bir âlimin bulunmadığını ifade etmiş, kaynaklarda çoğu hadis, usûl-i hadîs ve tarih sahasında olmak üzere kırk civarında eser kaleme aldığı belirtilmiştir. Ayrıca ricâlü’l-hadis, kıraat ve Kur’an ilimleri, fıkıh ve usûl-i fıkıh, kelâm, ensâb, Arap dili ve edebiyatı alanlarında da söz sahibi olduğu belirtilen Kādî İyâz devrinin hadis imamı diye anılmış, Ebû Ali es-Sadefî’nin Ṣaḥîḥ-i Buḫârî’nin yegâne nüshasından mukabele ettiği nüsha Mağrib’de büyük ölçüde onun vasıtasıyla yayılmıştır. İmam Mâlik’in el-Muvaṭṭaʾ adlı eserinin âlî senedle gelen bir rivayetine ve Ṣaḥîḥ-i Müslim’in tanınmış hocalardan elde ettiği nüshalarına sahip olarak bunları okutmuş, Kur’ân-ı Kerîm sûreleri ve Hz. Peygamber’in methi hakkında kasideler yazmış, kendisinden icâzet isteyenlere manzum olarak icâzet vermiştir. Ebû Abdullah Muhammed b. İyâz, babasının özellikle gençlik yıllarında söylediği bir hayli şiiri bulunduğunu, ancak bunları toplamaya özen göstermediğini belirtmiş, babası hakkında İbn Sâre eş-Şenterînî, İbn Bakī, İbn Cûdî Ali b. Abdurrahman gibi şairlerin söylediği şiirlerden 5000 kadar beyti bir araya getirmiştir (et-Taʿrîf, s. 101-104).